top of page
Kristal

Kristal ismim üzerine merak edilenler :)

Güncelleme tarihi: 31 May 2020

2011 yılında Kristal ismini kendim koydum ama yine "benden öte benden" sezgisel olarak yönlendirildim demek daha uygun olur. Hala nasıl bir güçle karar verip hemen yasal sürece geçtiğimi anlamıyorum çünkü işim gücüm yokmuş gibi hayatımın o zamanlar için yerle bir olmakta olduğu bir dönemde kalkıp ismimi değiştireceğim diye sorgulamadan, üşenmeden hatta bir güven  hissiyle mahkemeye başvurmuştum. Bir şey olacağı varsa çok kolay ve hızlı olur ya süreç o kadar kolay olmuştu ki ona da şaşırmıştım. Herkes mahkemedeki hakim bile sanki destek oluyordu sürece.


O zamanlar zihin ve bedenimizin kristalleşttiği ile ilgili veya kuantum fiziğindeki kristal yapıyı falan hiç bir şey bilmiyordum. Kristal denen şeye ilgim ve bilgim sadece doğal taşlardan ibaretti. Bir de bir gün kristal çocuk olduğunu söyleyen benden bir kaç yaş büyük bir kızın youtube da kendini anlatırken bir videosuna denk gelmiştim ve büyük bir anlaşılma ve yanlız olmadığım duygusuyla yarım saat ağladığımı hatırlıyorum. Kristale alakam bu kadardı ve bu da isim koymam için yeterli bir sebep değildi. Bir de o dönemde otellerde şarkı söylüyordum ve otel misafirleri çoğunlukla yabancıydı. Ismimi söylediğimde Sıla'yı sanırım yabancılar çok algılayamıyor, bu yüzden üst üste söylemek durumunda kalyordum. Bir ara acaba kendime dünyada ortak bilinen bir isim mi eklesem diye sormuştum çünkü albüm yapmayı da istiyordum ve şarkılarım da ingilizceydi. Ama yine de yasal olarak isim eklemeye gerek yoktu bunun için. Bu sadece bir düşünceydi. Yani bana bunu yaptıracak bir güç değildi.

Sonra günlerden bir gün :) Kristal ismi sanki hep varmışcasına, hep benimleymişcesine sadece açığa çıktı. İşte bu bir düşünce değildi, bir histi, sezgisel bilgiydi. O hep varmış ama ben o zaman fark ettim onu. Ve işte bu his yasal olarak bunu yaptıracak güç olmuştu. Bu his, bu algılayış. Ve bu hisle gidip yapmıştım bunu.


Sonraları bu hissin anlamı da açılmaya başladı. Kristal "benle ve bende öte ben" olanın ışığını alıp yansıtandı. Bu yansıtan olmak için kristal berraklığında geçiren bir zihine sahip olmak gerekti ve ben bu süreçteydim bir çok insan gibi. Hepimiz gibi. Bu isim sadece bir idrakın kelime ile tarif uğraşı.Taştan kristale dönüşüyordu zihnim, hayatım. Süreçten geçiyordu ve arınıyordu. Arındıkça ışığı geçirip yansıtabiliyordum. Işığı alabiliyordum ve yayabiliyordum. Işıktan ayrı olmuyordum. Işığı almama ışıkla bir olduğumu bilmeme rağmen ayrı bir bedenim de vardı. Hem ışıkla bir, hem de ayrı. Hem kaynakla ve her şeyle bir, hem de ayrı bir beden. Bir olduğumu algılayabilmem için, her şeyin içine işleyen ve herşeyi birbirine bağlayan ışığı fark etmem gerekiyordu, bunun için de kristalleşmem gerekiyordu. Ve süreç içerisinde bunu yaşadığımı fark ettim. Hepimiz aslında bunu yaşıyoruz. Kimimiz bunu fark ve kabul ediyoruz kimileri etmiyor.  Kristalleşttikçe kaynaktan, ışıktan saf enerji, bilgi geliyor ve gelen bu sezgisel his ve bilgiyi kristal halde yayıp paylaşabiliyoruz. Benim için bu paylaşımlar kristalin şarkılar, ninniler ve yazılarla oluyor. Kristalin oluş, kristalin haller, kristalin zihin.

Kristalin şarkılar hem kristalleşme sürecini anlatan hem de ışıktan direkt gelen sezgisel bilgiyi aktaran şarkılar. Bu şarkılar taştan kristale, kömürden elmasa dönüşmüş şarkılar çünkü bir çok deneyimler, arınmalar, fark edişler, uyanışlar süresince oluşuyorlar. Şarkıların çok olumlu olması dönüşmüş olmasından. Iyi kötü ne varsa süreçte arınarak, dersler alınarak, idrak edilerek damıtıldı ve ortaya sonunda parlak kristal şarkılar çıktı. Deneyimler kömür idiyse bile süreçte dönüşebildi, öyle kalmadı, dönüştürdüm ve böylece sonuç elmas olabildi. Aynı süreçlerden geçip zihni kristalleşen insanlara ben de kömürü değil elması kaydetmek ve vermek istedim bu şarkılarla. Bir çok insan bunu farklı şekilde yapıyor, kimi resim, kimi kitap, kimi konuşmalar, kimi dans kimi bambaşka bir şekilde bu kristalleşme sürecini anlatıyor ve sezgisel bilgileri aktarıyor, yayıyor. Her şey bizim bir olduğumuza ve sevgiye varıyor. Işık hep var ve bizimle. Sadece kristal bir zihinle bunu algılayabiliyoruz. O da bir çok Kristalin şarkının konusu olan"şimdiki an" farkındalığı ve haliyle oluyor.

Yani daha yüksek bu algı boyutundan baktığımızda ise şunu fark ederiz. Kristalin zihin her an bizim, hatta o biziz! O hep var ve bazen o bahsettiğim süreçlerden geçmeye gerek bile yok kristalleşmek için! Sadece saf şimdide olmak yeterli! Oradayız, ondayız! Hiç bir anlam, tanımlama, yorumlama olmayan saf şimdinin, anın farkında olarak var olmak kristalin bir yapı olmaktır. Ve o şu an, tam da bu an oluyor!


Kristal zihin, farkındalığın şimdiki andaki halidir. Sadece şimdi! Herşeye geçirgen. Düşüncelere geçirgen ve tamamen burada! Geçmişi yok, geleceği yok ! Anlamlar yok, tanımlar yok ama isterse anlamı kendi verir, istemezse anlamı çıkarıverir. İşte orada hepimiz biriz tek ve aynı şeyiz. Ve bu normal sıradan bir şey. Zaten olduğumuz şey.


Sözcüklerin yetmediği yerde müzik var neyseki. Oda yetmez de neyse :)  Elimden geldiğince.

Ve de zaten herkes orada :) Ben hep orada mıyım? Hem evet hem hayır. Bazen evet bazen hayır. Zihin perdeleri bir kapanıyor bir açılıyor insanlık hali. Ama zaten bu sayede bu şarkılar oluştu. Açıldıkca alıp aktardım kendimce birbirimize olan sevgiye benim yapabildiğim şekille ifade ekleme niyetiyle.


Kristal Sıla



21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page